Mihriban Türküsü Hikayesi


Aşka hudut çizilmiyor , Mihriban 
Mihriban türküsünü hepimiz biliriz ama hikayesini ne kadar biliyoruz . 
Bence Türkü kadar hikayeside güzel olan Mihriban türküsünün hikayesini okuyacağız.
Değerli yazar Abdurrahim Karakoç ' un Mihribanını .
 
Hikaye Abdurrahim Karakoç’un köyündeki bir düğünde başlamıştır. Karakoç’un köyüne düğün için misafirler gelmiştir. Ancak içlerinde öyle bir güzel vardır ki o Abdurrahim Karakoç’un Mihribanıdır. Mihriban Kahramanmaraş’tan ailesiyle birlikte düğün için gelmiştir. O zamanlar genç bir delikanlı olan Karakoç, Mihriban’ı görür görmez tanışmak ister ve tanışırlar.

Mihriban kelime anlamı olarak şefkatli, merhametli ve güler yüzlü demektir. Bu kelime tam da Abdurrahim Karakoç’un sevdiği kız için söylemiş gibi onu anlatmaktadır. Genç kızın aslında adı Şehribandır ancak Karakoç ona bu güzel anlamı sebebiyle Mihriban demiştir. Misafirlik devam ettikçe Abdurrahim Karakoç ile Mihriban’ın aşkı daha da büyümüştür. Bir sabah komşusuna Mihriban’ı görmeye giden Karakoç onu göremez. Ailesiyle birlikte memleketine döndüğünü öğrenmiştir.

Bu aşk Karakoç’u yemeden içmeden keser, hayat onun için anlamsızlaşır. Bu haline kayıtsız kalamayan anne ve babası Maraş’a Mihriban’ı bulmaya giderler. Bulurlar da ancak bu aşk mümkün değildir. Karakoç’un anne ve babası Mihriban’ı ister ancak ailesi kızı yaşı küçük derler. Ancak ailenin ısrarcı tavırlarından sonra kızlarının nişanlı olduğunu ve yakında evleneceğini söylerler. Bu durum üzerine Karakoç’un anne ve babası geri dönerler. Abdurrahim Karakoç’un merakla beklediği anne babasından kötü haberi alınca bu konunun kapatılacağını ve bir daha konuşulmayacağını söyler.

Ancak dili her ne kadar sussa da yüreğine söz geçiremez. Aradan yıllar geçer ve Karakoç’un Mihriban aşkı önce şiir olur ve ardından ise türkü. Türkü olması ile birlikte bu aşk dilden dile duyulur. Türküyü duyan Mihriban, Abdurrahim Karakoç’a bir mektup yazar. Ve bu mektupta tek bir cümle yazılıdır. Mektupta ‘Unutmak kolay değil..’ yazıyordur. Yıllardır bu koca aşkla bir başına kalmış Karakoç, bu mektuptan sonra bir şiir daha kaleme alır.
Üzerinden yıllar geçmiş bu aşkın olgunluğuyla yazdığı sözler oldukça manidardır. Bazen aklıma düşüyor. Ben unutursun diyorum ancak insan unutamıyor. Bir mektup aldım başlıkta ise unutmak kolay mı, yazıyor. Özetle ikinci yazdığı şiir bu şekildedir.

Karakoç’un ölümsüz aşkı bugün birçok insan tarafından ezbere bilinen acılı, sancılı günlerinde dilinden düşürmediği türkü olarak dillerde kaldı. Gerçek aşk kavuşulamayan aşktır sözü bu türküde de doğrulanmış oluyor. Belki Mihriban ile Abdurrahim Karakoç kavuşmuş olsaydı bu şiir ve türkü olmayacaktı. Onlar kavuşamayınca bu eşsiz şiir günümüze kadar gelmiş oldu ve türkü olarak dilimize dolaştı.

Türkü Sözleri

Sarı saçlarına deli gönlümüBağlamışım, çözülmüyor, MihribanMihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü, ölümüGörmeyince sezilmiyor, MihribanMihriban, Mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü, ölümüGörmeyince sezilmiyor, MihribanMihriban, Mihriban
Yâr deyince kalem elden düşüyorGözlerim görmüyor, aklım şaşıyorŞaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor, üşüyorAşk kâğıda yazılmıyor, MihribanMihriban, Mihriban
Lambada titreyen alev üşüyor, üşüyorAşk kâğıda yazılmıyor, MihribanMihriban, Mihriban
Tabiplerde ilaç yoktur yaramaAşk deyince ötesini aramaArama
Her nesnenin bir bitimi var ama, var amaAşka hudut çizilmiyor, MihribanMihriban, Mihriban
Her nesnenin bir bitimi var ama, var amaAşka hudut çizilmiyor, MihribanMihriban, Mihriban


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çarşambayı Sel Aldı Türküsü Hikayesi

Oy Asiye Türküsünün Hikayesi

Mağusa Limanı Türküsü Hikayesi